Bozcaada Niye Hep Popüler?
Her tatil beldesinin tıpkı bir canlı organizma gibi doğuşu, serpilip büyümesi ve sonra şu ya da bu nedenle yavaş yavaş yokoluşu izlenir. Sayıp oralardaki dostların canlarını sıkmak istemeyiz, ama sizin bile bu satırları okurken aklınızdan kaç tane örnek yer geçti, yalan mı? Bozcaada doğdu, serpilip büyüdü...E, peki niçin yavaş yavaş yok oluşunu izlemek yerine hala popülerliğini koruyor, bir gelen bir daha gelmek istiyor?
..........
Aslında çok basit: Bozcaada her nekadar giderek profesyonelleşse de, amatör ruhunu koruyor, konuklarına kendinde bulunmayan yabancı unsurları sunmak yerine daha çok kendinin olanı veriyor. Gelenler kendileri için yapay olarak hazırlanmış ortamlar yerine samimi, doğal, kendiliğinden olan ortamlar içinde gunlerini geçiriyorlar. Her anları değişik bir deneyim olmaya aday.
...................
Tad demişken şarap, gelincik şerbeti, çeşitli Ege mezeleri ve deniz ürünleri de bu tecrübeyi zenginleştiriyor.
.................
Umarız Bozcaada halkı bu durumu daha uzun yıllar korumayı becerebilecek ve birçok kötü örneğe karşı iyi bir örnek oluşturmayı sürdürebilecek.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN BİR TIK LÜTFEN
Merhaba,
İstedim ki onları bir yerde toplayayım, www.bozcaada.info sitesinden alacağım güçle onları hedef ziyaretçilere daha görünür, tecrübelerini daha paylaşılır kılayım.
Elbette eksik henüz. Ama sizlerin de yardımıyla Bozcaada üzerine yazıları olan blogları buraya eklemeye devam edeceğim.
Bozcaada ile ilgili varsa sizin veya bildiğiniz bir bloğu eklemek için BLOG EKLE bölümünden yararlanabilirsiniz.
Pazartesi, Aralık 06, 2010
Bildirgeç
Gönderen bozcaada17 zaman: Pazartesi, Aralık 06, 2010 0 yorum
Etiketler: bozcaada, ege mezeleri, gelincik şerbeti, şarap, tatil beldesi, turizm
Behrengi
BOZCAADA' da Sonbahar
Geçtiğimiz hafta sonu Bozcada'nın meşhur çavuşüzümü ve bu üzümün geleceğini araştırmak için bir anket yapmak üzere adaya doğru yola çıktım. Geyikli sahilinden bindiğim feribotta sallantılı bir yolculukta sonra adaya ayak bastım. Yazın pek çok kez gittiğim adaya ikl defa kış mevsiminde gittim. Kışın çok daha romantik çok sakin ve huzur vericiydi.
....................
Önce Talay Şarapcılığın yeni nesil sahibi olan Mehmet Beyi bulduk, inanılmaz sabırlı olan bu kibar beyden artık unutulmaya yüz tutmuş çavuşüzümü ( ki daha sonraki yazılarımda bunları ve çavuş üzümünü uzun uzun anlatıcam) hakkında çok sağlam bilgiler edindikten sonra önce şarap fabrikasını ardındanda adayı gezdik.
.................
Çınaraltı kafede yapılan serin bir sabah kahvaltısından sonra kısa bir kaç görüşmeden sonra 12 feribotuylaadadan ayrıldık ve korku dolu anlar (inanılmaz bir fırtına vardı) yaşayarak geyikliye ayak bastık. Ve benim elimde Talay'ların ve Gülerada'nın harika kuntra şarapları ile bu fotoğraflar kaldı .....
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN BİR TIK LÜTFEN
Gönderen bozcaada17 zaman: Pazartesi, Aralık 06, 2010 0 yorum
Etiketler: behrengi, çavuşüzümü, Çınaraltı, gülerada, kuntra, şarap, talay